Larry Gopnik: We're sitting shiva here. Cop #1: You're *what*? Larry Gopnik: A religious observance. We're... bereaved. Cop #...
Cop #1: You're *what*?
Larry Gopnik: A religious observance. We're... bereaved.
Cop #2: Who died?
Larry Gopnik: My wife's...
[breaks off]
Larry Gopnik: It's a long story.
Film Yahudi bir çiftin başından geçen bir olayla açılır. Adam yolda evine doğru giderken karısının Reb isimli bir tanıdığından yardım alır ve neşeyle evine gider. Karısına olayı neşe içinde anlatır ve Reb’i eve yemeğe çağırdığını söyler. Buna karşılık karısı şaşkına döner ve durumu korku içinde karşılar. Zira Reb üç sene önce ölmüştür. Kocası buna gülüp geçse de kadın bunda ısrarcıdır ve Reb’in bir dybbuk (Yahudi kültüründe ölmüş bir kişinin bedenine giren kötü ruh) olduğunu iddia eder. Evlerine davet edildiği üzere eve gelen Reb bir süre oturup aileyle konuştuktan sonra kadın, Reb’in sözlerine dayanamaz ve elindeki buz kıracağıyla Reb’i göğsünden saplar. Bunun üstüne Reb şaşkınlık içinde kadına bakar ve “yapılan iyiliği böyle mi ödüyorsunuz?” gibisinden laflar eder ve göğsü kanlar içinde evden yürüyerek çıkıp gider. Kocası karısına bakar. Reb’in cesedini bulacaklarını ve mahvolduklarını söyler. Kadın da, bir bok olmaz şeklinde kapıyı kapatır. Biz ise adamın dybbuk mu olduğunu yoksa hakikaten Reb amcam olduğunu mu çözemeyiz.
Coen biraderler aşırı dozda komik filmleri, 2008 yapımı, Burn After Reading’den sonra karşımıza yine ciddi bir filmle çıkıyorlar. Tabi bu ciddilik yine kendi ayarlarındaki, Coen tarzında, bir ciddilik. Filmin ismi bile ciddi… A Serious Man (Ciddi Bir Adam).
A Serious Man’e, Coen’lerin en kişisel filmleri deniyor. Bunun hakkında hiçbir fikrim yok. Hatta Yahudi olup olmadıklarını bile bilmiyordum, umurumda da değildi açıkçası. Kendi çocukluklarını abartarak mı bize aktardılar yoksa olduğundan daha azını vererek başka bir şeye mi çevirdiler onu da bilmiyorum. Ama kafayı taktıkları şey o kadar basit ve şahane ki ben filmi açık ara, tabi The Big Lebowski’den sonra, Coen’lerin en iyi filmi ilan ettim kendi çapımda. Bu ilana etkisi dokunan bir başka şey de şüphesiz ‘kara komedi’de kült sayılabilecek bir filme imza atmış olmaları. Öyle ki filmi kötü bir ruh hali içinde izlerseniz kendinizden geçme riskiniz var, birkaç absürd Coenic (o ne be?) sahneler dışında. Öte yandan yakın arkadaşlarınızı alıp geyik çevire çevire izlediğiniz zaman bile kahkahadan kırılacağınız bir film bu. Ya da ikisini bir arada yaşama şansınız da var. Öyle bir yapıya oturmuş ki film, komedi unsuruyla dramatik unsurlar bir arada şahane bir uyum oluşturmuş.
Yahudi bir aile olan Gopnik ailesiyle birlikte 1967 yılında Minneapolis banliyölerindeyiz. Baba Larry Gopnik bir fizik öğretmeni ve tahtasını bir sürü işlem ve olasılık bilmemneleriyle (anlamıyorum fizikten ne yapalım) doldurup, Schrödinger’in Kedisini anlatmaya çalışan bi adam. Küçük oğlu Danny sürekli marihuana içip, sinagogda ders sırasında kulaklıkla Jefferson Airplane - Somebody to Love dinliyor. Kızı Sarah, babasının cüzdanından burun ameliyatı için para çalıyor. Karısı Judith ise aile arkadaşı Sy’la kırıştırıyor ve Larry’den boşanmak istiyor. Ve üstüne üstlük bu boşanmanın haricinde “get” denilen bir dinsel boşanma daha istiyor (bu dinsel boşanmada kadın, kocası tarafından azat ediliyor ve zina yapmadan herhangi bir erkekle tekrar birlikte olabiliyor). Larry’nin kardeşi Arthur ise ev bulmakta zorluk çektiği için evin kanepesinde uyuyor, banyodan hiç çıkmıyor ve olasılıklar üstüne sayısal bir tez yazıyor. Ve karısının boşanmak istemesiyle birlikte Larry, bir bilinmeyenler tufanının içinde kaybolmaya başlıyor.
Film genel olarak sürekli hayatta cevabına ulaşmak istediğimiz soruların çoğu zaman yanıtsız bırakılması üstüne kurulmuş, ya da en azından ben öyle anladım. (Başka şeyler anlayanlar/çıkaranlar da çıkabilir, çok geniş bir film.) Örnek olarak Larry’nin ofiste bulduğu içi para dolu zarfı kendisini sınavdan geçirmesini isteyen öğrencisi Clive’ın bıraktığını zannedip, öğrencinin babasıyla atıştığı bir sahne var ki, o sahne filmin genel özeti gibi diyebilirim. Larry Clive’ı rüşvet vermekle suçlar fakat babası bunu iftira olarak algılar, ona dava açmakla tehdit eder ve oğlunu geçirmesini ister. Larry çocuğu sınavdan geçirmezse, babası yine dava açacaktır. Bu sefer de rüşvet aldığı için. Bunun üstüne Larry tekrardan çocuğun parayı bıraktığını savunur. Babası yine bunun bir iftira olduğunu söyler. Larry bunun çok saçma olduğunu ve parayı ya bıraktığını ya da bırakmadığını söylemeye çalışır lakin babası güzel bir cevap verir. “Please. Accept the mystery.” (Lütfen. Fazla Kurcalamayın.)
A Serious Man de tam olarak bunun üzerine kurar yapısını. Giriş sahnesindeki adama ne olmuştur? Kardeşi gerçekten bota binip Kanada’ya gitse ne olur, ne değişir? Başına ne gelir? Dişçi, hayatın anlamını Yahudi olmayan bir adamın, bir avuç dişinden yola çıkarak çözse kime neye yararı dokunur? X-ray’in sonuçlarını öğrensek ne olur, tufana kapılıp gidip gitmemeyi bilmenin bize ne yararı dokunur?
Ne kadar ciddi olmaya çalışırsan çalış ya da ne kadar ciddi olursan ol, nereye ve kime gidersen git, ne yaparsan yap, olayların ne ifade ettiklerini öğrenmeye çalışmak hiçbir şey ifade etmeyecektir ve hayat yine senin kurduğun denklemlerle açıklanmayacaktır. Olaylar ajandana göre gelişmeyecek, insanlar istediğin şekilde değişmeden durmayacaktır. Basit hayatın her zaman uçurumun kenarındadır ya da üstüne doğru gelen bir tufanın eşiğindedir. Sen istediğin kadar çabala, istediğin kadar sorgula… Hiçbir şeyin tam yanıtını her seferinde alamayacaksın.
Yönetmen : Joel & Ethan COEN
Senaryo : Joel & Ethan COEN
Görüntü Yönetmeni : Roger DEAKINS
Yapım : 2008 - ABD - 105 Dk.
Tür : Dram / Komedi
Oyuncular:
Michael STUHLBARG
Richard KIND
Fred MELAMED
Sari LENNICK
Aaron WOLFF
Jessica McMANUS
Peter BREITMAYER
COMMENTS